Artık kızmayın! Yabancılar size "Ni hao" dediğinde, işte en akıllıca tepki.

Makaleyi paylaş
Tahmini okuma süresi 5–8 dk

Artık kızmayın! Yabancılar size "Ni hao" dediğinde, işte en akıllıca tepki.

Yabancı bir ülkenin sokaklarında, farklı atmosferin tadını çıkarırken, aniden arkanızdan tuhaf telaffuz edilmiş bir "Ni hao" sesi duyarsınız.

Döndüğünüzde, size gülümseyen birkaç yabancı görürsünüz.

O anda içinizde ne hissedersiniz? İlk başta ilginç gelebilir, ancak bu tür şeyleri defalarca yaşadığınızda karmaşık bir duygu belirir. Dostça mı davranıyorlar, alay mı ediyorlar? Meraklılar mı, yoksa biraz ayrımcılık mı yapıyorlar?

Bu "Ni hao" sözü, adeta küçük bir diken gibi içinize batar, biraz rahatsız edici gelir ama nedenini tam olarak açıklayamazsınız.

Neden basit bir "Ni hao" insanı bu kadar rahatsız eder?

Camdan kalpli değiliz. Bu rahatsızlık hissi aslında üç nedenden kaynaklanıyor:

  1. "Egzotik hayvan" muamelesi görmek: Bu, sokakta yürürken aniden hayvanat bahçesindeki bir maymun gibi etrafınızın sarılıp izlenmesi hissidir. Karşıdaki kişi "sizi" bir insan olarak tanımak istemez; sadece "Asyalı yüzleri" ilginç bulur ve bir tepki görmek için "dalga geçmek" ister. Canlı bir insan yerine bir etikete indirgenirsiniz.

  2. Rahatsız edilme ve rencide olma hissi: Kimse sokakta tanımadığı kişiler tarafından rastgele taciz edilmekten hoşlanmaz, özellikle de bu yaklaşımlar "tuhaflık arayışı" ve "inceleme" bakış açısıyla geldiğinde. Kadınlar için bu his daha da kötüdür; hem ırksal hem de cinsel çifte dezavantajı bir araya getirerek rahatsızlık, hatta taciz hissi yaratır.

  3. Karmaşık kimlik: Bu "Ni hao"ya yanıt verdiğinizde, karşıdaki kişinin gözünde neredeyse "Çinli" olduğunuzu kabul etmiş olursunuz. Birçok Tayvanlı için bunun arkasındaki duygular ve kimlik, sokakta üç saniyede açıklanamayacak kadar karmaşıktır.

Bu durumla karşılaştığımızda genellikle iki seçeneğimiz olur: Ya duymamış gibi yapıp sessizce uzaklaşmak ve içimizde bir öfke biriktirmek; ya da öfkeyle karşılık vermek, ancak bu hem nezaketsiz görünmenize neden olur hem de gereksiz çatışmalara yol açabilir.

Daha iyi bir yolu yok mu?

Başkalarının size yapıştırdığı "etiketi", sunduğunuz bir "kartvizite" dönüştürün

Bir dahaki sefere bu yöntemi deneyin.

Size yapıştırılan o belirsiz "Asyalı" etiketini pasif bir şekilde kabul etmek yerine, proaktif davranın ve onu kendinizi tanıtan benzersiz bir "kartvizite" dönüştürün.

Bu, daha sonra öğrendiğim "dilsel bir karşı hamle".

Bir yabancı bana tekrar "Ni hao" dediğinde, ortam güvenliyse durur, onlara gülümseyerek bakarım ve bir sokak sihirbazı gibi doğaçlama dil dersime başlarım.

Onlara derim ki: "Hey! Ben Tayvanlıyım. Bizim dilimizde 'Lí-hó' (哩厚) deriz!"

Genellikle karşı tarafın tepkisi şaşkınlıkla gözlerini açmak, adeta yeni bir kıta keşfetmiş gibi bir ifade takınmaktır. "Ni hao" dışında bu kadar havalı bir selamlama şekli olduğunu hiç bilmediklerini fark ederler.

Ardından onlara iki tane daha "bonus" veririm:

  • Teşekkür ederim, "To-siā" (多蝦) denir.
  • Güle güle, "Tsài-huē" (再會) denir.

Gördünüz mü, tüm durum anında tersine döner.

Potansiyel olarak utanç verici veya tatsız bir karşılaşma, ilginç ve olumlu bir kültürel alışverişe dönüşür. Artık pasif bir "gözlemlenen" değil, aktif bir "paylaşan"sınız. Kızmadınız, ancak çok daha güçlü ve ilginç bir şekilde saygı kazandınız.

Bu sadece onlara bir kelime öğretmek değil; aynı zamanda bir mesaj iletmektir: Asya'nın tek bir görünümü yok, zengin ve çeşitli kültürlere sahibiz. Bizi sadece bir "Ni hao" ile basitçe tanımlamaya kalkışmayın.

Ana diliniz, sizin en havalı süper gücünüzdür

Ben Tayvan Dili öğretiyorum çünkü en aşina olduğum ana dil o. Eğer Hakka iseniz, onlara Hakka dili öğretebilirsiniz; eğer yerli iseniz, kendi kabile dilinizi öğretebilirsiniz.

Bu doğru ya da yanlış değil, sadece gururla ilgili.

Yaptığımız şey, "Asyalılar = Çinli, Japon, Koreli" gibi klişeleri kırmak ve kendi dilimiz ve kültürümüzle dünyada net ve benzersiz bir "Tayvan" silueti çizmektir.

Şunu hayal edin: Eğer her Tayvanlı böyle yapsaydı, o yabancı bugün Tayvan dilinde "Lí-hó"yu öğrenir, yarın bir Hakka arkadaşıyla tanışıp "Nín hǎo"yu öğrenir ve sonraki gün bir Amis arkadaşıyla tanışır. Şaşırır ama aynı zamanda onun zihninde zengin, çok boyutlu ve çeşitli bir Tayvan imajı oluşur.

Birlikte, "Ni hao" batağından kurtulabiliriz.

Elbette, sokaktaki doğaçlama dersler sadece kısa bir kesit olabilir. Dünyanın her yerinden insanlarla daha derin, daha samimi sohbetler etmek ve dil bariyerlerini aşmak için daha profesyonel araçlara ihtiyacınız var.

İşte bu noktada Intent gibi yapay zeka destekli anında çeviri sohbet uygulamaları işe yarar. Kendi ana dilinizi kullanarak dünyanın her köşesinden insanlarla kolayca arkadaş olmanızı, işbirlikleri konuşmanızı, hayat hakkında sohbet etmenizi ve gerçekten anlamlı bağlantılar kurmanızı sağlar.

Bir dahaki sefere, "Lí-hó" ile karşı tarafı şaşırttıktan sonra, belki de Intent'i açıp daha harika bir kültürler arası sohbete başlayabilirsiniz.

Unutmayın, diliniz ve kültürünüz saklanması gereken bir yük değil, sizin en parlak kartvizitinizdir. Cesurca sunun onu!