İngilizce'yi "Çevirmeyi" Bırakın! Akıcı ve Doğal Bir Yabancı Dil Konuşmanın Gerçek Sırrı Bu
Şu hissiyata hiç kapıldınız mı: Onlarca kelime ezberlemiş, dilbilgisi kurallarını çok iyi biliyorsunuz ama konuştuğunuz yabancı dil kulağa hep tuhaf geliyor, tıpkı "yabancı biri" gibi?
Bu tıpkı, özenle hazırlanmış bir Çin yemeği sofrasına malzeme toplamak gibi – en kaliteli soya sosu, pirinç sirkesi, Sichuan biberi – ve sonra bunlarla kendinize güvenle bir tiramisu yapmaya kalkışmak gibi. Sonuç tahmin edilebilir.
Sorun "malzemelerinizin" (kelime dağarcığınızın) kötü olması değil, "yemek tarifini" (dilin temel mantığını) yanlış kullanmanızdır.
Yeni bir dil öğrenmek, bilgisayarınıza yepyeni bir işletim sistemi kurmak gibidir.
Aşina olduğumuz ana dilimiz, örneğin Türkçe veya İngilizce, Windows işletim sistemi gibidir. Her şeyini avucumuzun içi gibi biliriz. Yeni bir dil ise, örneğin İspanyolca, macOS gibidir.
Bir Windows .exe
programını doğrudan Mac'e sürükleyip çalıştırmayı bekleyemezsiniz. Hata verecek, "uyum sağlayamayacaktır." Aynı şekilde, İngilizce düşünce yapısını olduğu gibi İspanyolca'ya "çeviremezsiniz."
Bugün, bu "işletim sistemi" benzetmesini kullanarak, en çok baş ağrısı yaratan "sistem uyumsuzluğu" sorunlarından birkaçını çözmenize yardımcı olacağız.
Hata Bir: "Olmak" diyorsunuz, ama hangi "olmak"? (Ser ve Estar)
İngilizce'de (Windows) "olmak" (to be) fiilini ifade etmek için tek bir program vardır. Ancak İspanyolca'da (macOS), sistemde farklı işlevlere sahip iki uygulama bulunur: Ser
ve Estar
.
-
Ser
temel özellikleri tanımlamak için kullanılır, tıpkı bir bilgisayarın donanım parametreleri gibi. Bunlar istikrarlı, neredeyse hiç değişmeyen niteliklerdir. Örneğin, milliyetiniz, mesleğiniz, karakteriniz, dış görünüşünüz. Bunlar sizin "fabrika ayarlarınızdır."Soy de China.
(Çinliyim.) — Milliyet, kolay kolay değişmez.Él es profesor.
(O bir öğretmen.) — Meslek, nispeten istikrarlı bir kimlik.
-
Estar
mevcut durumu tanımlamak için kullanılır, tıpkı bilgisayarın çalışan programları ve masaüstü durumu gibi. Bunlar geçici, değişebilen durumları tanımlar. Örneğin, ruh haliniz, konumunuz, fiziksel hisleriniz.Estoy bien.
(İyiyim.) — O anki ruh hali, bir süre sonra yorgun hissedebilirim.El café está caliente.
(Kahve sıcak.) — Geçici durum, birazdan soğuyacak.
Bu benzetmeyi unutmayın: Bir dahaki sefere hangi "olmak" fiilini kullanacağınız konusunda kararsız kaldığınızda, kendinize sorun: Bu bilgisayarın "donanım yapılandırmasını" mı (Ser) yoksa "mevcut çalışma durumunu" mu (Estar) tanımlıyorum?
Hata İki: Yaşınız "sahip olunan" bir şeydir, "olunan" değil (Tener)
İngilizce'de (Windows) yaşımızı ifade etmek için "be" fiilini kullanırız, örneğin "I am 30 years old."
Birçok yeni başlayan bu mantığı doğrudan İspanyolca'ya aktarır ve Soy 30
gibi ifadeler kullanır. Bu, İspanyolca'da (macOS) ciddi bir "sistem hatasıdır." Çünkü Soy 30
ifadesi daha çok "benim kimliğim sayı 30'dur" anlamına gelir ve kulağa çok garip gelir.
İspanyolca (macOS) işletim sisteminde yaş, soğuk, sıcak, korku gibi hisler "olmak" ile değil, "sahip olmak" (Tener) komutuyla ifade edilir.
- Doğru ifade:
Tengo 30 años.
(Kelime anlamıyla: 30 yıla sahibim.) (Türkçe'de: 30 yaşındayım.) - Aynı mantık:
Tengo frío.
(Üşüyorum. Kelime anlamıyla: Soğuğa sahibim.) - Aynı mantık:
Tengo miedo.
(Korkuyorum. Kelime anlamıyla: Korkuya sahibim.)
Bu doğru ya da yanlışla ilgili değildir, tamamen iki "işletim sisteminin" temel kodlarının farklı olmasıyla ilgilidir. Yeni sistemin kurallarına uymak zorundasınız.
Hata Üç: Kelime Dizilimi ve Cinsiyet, Yeni Sistemin "Dosya Yönetimi" Kuralları
İngilizce'de (Windows) sıfatlar genellikle ismin önüne gelir, örneğin "a red book." Ayrıca, isimlerin kendisi "cinsiyet" ayrımı yapmaz.
Ancak İspanyolca'nın (macOS) dosya yönetim sistemi tamamen farklıdır:
- Sıfatlar genellikle arkadadır:
un libro rojo
(bir kitap kırmızı). Sıralama terstir. - Her şeyin cinsiyeti vardır: Her ismin dişil veya eril "cinsiyet" özelliği vardır.
libro
(kitap) eril,casa
(ev) ise dişildir. Daha da önemlisi, sıfat, ismin cinsiyetiyle uyumlu olmalıdır.un libr**o** roj**o**
(kırmızı bir kitap) - "kitap" ve "kırmızı" ikisi de eril.una cas**a** roj**a**
(kırmızı bir ev) - "ev" ve "kırmızı" ikisi de dişile dönüşür.
Bu tıpkı yeni sistemde, dosyaları kendi kurallarına göre adlandırmanız ve düzenlemeniz gerektiği gibidir, aksi takdirde sistem "biçim hatası" mesajı verir.
Yeni Bir Sistemi Gerçekten Nasıl "Öğrenirsiniz"?
Buraya kadar okuduysanız, anlamış olmalısınız. Yabancı dil öğrenmedeki en büyük engel, kelimeleri ezberleyememek değil, ana dilin "sistem alışkanlığından" kurtulamamaktır.
Peki, yeni bir "işletim sistemini" gerçekten nasıl öğrenirsiniz?
Cevap şudur: Kelime kelime çevirmeyi bırakın, onun mantığıyla düşünmeye başlayın.
En iyi yol, bu "yerel sistemi" kullanan kişilerle doğrudan iletişim kurmaktır. Gerçek sohbetlerde, onun mantığını, ritmini, "huyunu" en hızlı şekilde hissedeceksiniz.
Ancak birçok kişi endişelenir: "Yeni başladım, kekeliyorum, hata yapmaktan korkuyorum, ne yapmalıyım?"
İşte tam da bu noktada Intent gibi araçlar büyük rol oynayabilir. Bu sadece bir sohbet yazılımı değil, sizin için özel olarak tasarlanmış bir "akıllı sistem uyumluluk asistanı" gibidir.
Intent'te dünyanın dört bir yanındaki ana dili konuşanlarla kolayca sohbet edebilirsiniz. "macOS" (örneğin İspanyolca) mantığıyla nasıl ifade edeceğinizi bilmediğinizde, önce tanıdık "Windows" (örneğin Türkçe veya İngilizce) düşünce yapınızla girebilirsiniz ve yapay zeka çeviri özelliği, ifadenizi anında doğal ve akıcı bir hale dönüştürür.
Bu sadece basit bir çeviri değildir; size yeni sistemin "işleyiş biçimini" pratik yaparak öğretir. Her sohbetle, bir "yerli" gibi nasıl düşüneceğinizi ve kendinizi nasıl ifade edeceğinizi öğrenirsiniz.
Sonuçta, hedefiniz mükemmel bir "çevirmen" olmak değil, yetenekli bir "çift sistem kullanıcısı" olmaktır.
Sizi yoran kuralları unutun. Unutmayın, "aptal" değilsiniz, sadece yepyeni, güçlü bir işletim sistemi öğreniyorsunuz. Temel mantığını bir kez kavradığınızda, her şey netleşecektir.
Şimdi başlayın, düşünce modunuzu değiştirin ve yepyeni bir dünyayı keşfedin.